Çaykara Kültür Sanat ve Yayıncılık Ltd. Şti

Köksal İbrahimağaoğlu’nun Kaleminden Bizi Bi Çay İle Kanduramazsun!

– Ola birer çay içelum kalkalum.
– Bak fazla takılmayalum. Bi çay içup kalkalum. Tamam mi?
– Bi çay içmeden bi yere kalkamazsunuz. Bi çay içun kalkarsunuz
– E bi çay içelum kalkalum

– Hele bi çay içelum bakalum ne olur?
– Ola benum beyuk olsun
– İki çay bi açuk
– …
– Ola bi çay bile ismarlamadi bize
– Ola daha çayuni da içmem..
– …
– Çaycıya borcun mi var?
– Çaylari Dursun’a mi dedun?
– …
– Taze çay!
– Abi bidaha alur misun?
– …
– Ola evde yeyecek bişe yok mi?
– Yok ya..
– E ola çayda mi yok?..yaparuk kahvalti.
– Çayi koy ustine geluyuruk..
– Ola bi çay molasi verelum.
– …
– Ola getur çayi
– Dur biraz daha demlensun
– Ehey yavrum tavşan kani çay
– …
– Hayden bi çay içelum
– Bizi çay ile kanduramazsun, yemek yeyeceğuk
– …
– Şefum çay ver
– Çaylar iki oldi
– …
– Abi çay içersun?
– Ola yap bi demli çay
– Ola getur bize bi çay daha
– …
– Çaayy!
– Ola çay ver
– Koyi yana olsun
– Ola habu nedu ? Zeytin yaği geturdun
– Bu bolanuk suyi içmem
– Ola çayuni içtun mi? Oleysa tamam, hadi ko yola

“Çay ile penir”, “ çay ile yağ”, “çay ile kaymak ”,“çay ile kuymak”, “çay ile turşi”, “çay ile patates”, “çay ile csumur”, “çay ile csırığta”, “çay ile cigara”, “çay ile funduk(hele da kavrulmişi )”, “çay ile ğurma” “çay ile simit”…Kimi kesme şekerle, kimi demli, kimi koyu, kimi açuk içilen çaylar …Zenginumuzden fakirumuze, kuçuğumuzden beyuğumuze hepumuzun sevduği; yemeğumuzun, sohbetumuzun baş müdavimi çay..

Bazen yalnız, bazen da kalabalıkta yalnızlaşarak ve gözlerimiz belli bir noktaya sabitlenerek; içimizden içimizle konuşmaya başlarız…Çayı sanki gayri ihtiyari yudumlarız.. Bazen neşe, bazen hüzün, bazen de geleceğe dair demli düşlere dalarız çayla…

Açuk çay, koyi çay, ağa çayi, kafa çayi, yorgunluk çayi, lorozom çay.. Sabah çay, öğle çay, akşam çay her zaman çay… Sohbetlerin, muhabbetlerin en samimi yol arkadaşı çay…

Bazen soğuk havada dışarıda, mezirede, Barma’da, yaylada bardağın sıcaklığıyla elimizi ısıtırken, bazen de bardağın kenarından ısırırken; omuzlarumuzi kaldurarak kafamızı kocuğun içine alup çayumuzi yada sigaramuzi içmek ayrı bir zevk verir bize..

Kimi çayı yudumlamadan önce çay ile birlikte sigarasını yakıp..çayı yudumlarken sigarasından içer . Böylece çaydan ve sigaradan artı bir zevk almanın mutluluğunu tadar..

Özellikle tiryakilerimiz, yanan sigarasından derin bir nefes çekip, üstüne de dumanı dışarı tam vermeden dumanla birlikte sıcak çayı mideye göndererek sigaradan ve çaydan anlaşılmaz, anlatılmaz zevk alır…

Kimi çayı, ağzında katı bir şey varda onu yermiş gibi içer

Kimi içerken bardağı eliyle kaldırdığında çayın ağzına dökülmesini, eliyle bardağı ağzına doğru büküp elini kaldırmak yerine, dudaklarını bardağa yapıştırıp kafasını yukarı doğru kaldırarak içmeye çalışır.

Kimi bardaği pekede, sedirde yarı oturur yarı yatarken çayını dizine yada yan tarafına koyarak sanki bir kedi sokulmuş yanına da onu sevecek, okşayacakmış gibi içer..

Bazılarımız da bardakta çay kaşığını, şekerini karıştırdıktan sonra saklamaz. Çayını karıştırır ve çay kaşığını bardağın kenarına bir iki kez vurarak kaşıkta kalan damlaları da bardağa boşaltıp çayını içer…

Bazılarımız çay kaşığıyla savaşır bardakta..Kaşık bir o yana bir buyana öter durur.Kaşık her yudumlama esnasında bardak içerisinde döner..Bazen tam içeceğimiz esnada ağzımıza rast gelir. Bazen bardağı, bazen kafamızı döndürerek çayımızı içmeye çalışırız..

Kimisi, bardak ve işaret parmağıyla kaşığı kıskaç altına alarak çayını rahatça içmesini sağlar..Bu hareketi yapmak da ayrı bir hava ve marifetli bir iş yapıyor duygusu verir içene..

Kimimiz, sıcak çayı önce çay kaşuğiyle biraz içtukten sonra kaşuği kenara koyup normal içmeye geçmeyi sever..Kuçuği beyuği fark etmez boyle alişmiş..Oyle severuk…

Bazilarumuz da beyuk bardağun içine boğda etmeğini doğrayup içmeyi yada yemeyi sever…
Boyle ekmek yemeği da başka hiçbir zevke değişmezler..

Çaylarımız karıştırılırken kimi bir an evvel çayından içebilmek için acele ve çay kaşığını bardağın kenarlarına çarptırarak hızlıca karıştırır..Kimisi acele etmez ağır ağır karıştırarak sanki çaya ayrı bir kıvam ve lezzet katacakmış gibi karıştırır.. Kimi şekerli, kimi kıtlama, kimi akide şekerli, kimi tatlandurucili ama bir turli vazgeçemeduğumuz çay..

Çayın son yudumları da önemlidir… Çayla olan yakınlığın son anlarıdır bu… Bardağın dibindeki çayın ayrı tiryakileri vardır…Sohbet yada meşguliyet neticesi unutulup soğutulan çayın dibini içmeden bardağın kaldırılmasına müsaade etmezler..Yada son yudumlar hızlıca iki üç yudumla bitirilerek ikinci çaya geçilmesi : “Ola doldur bağa bi çay daha..”cümlesiyle olur..
Bazen de çayımızın dibinde kalan iki üç yudumluk çayla ağzımızı çalkalayarak çay içimine son veririz…

Sıcak çaydan ilk yudumları alırken çıkardığımız sesler ve mimikler de farklıdır: sıcak bardağın dudaklarımıza zarar vermesini önlemek için, dudaklarımızı iki üç santim bardağa doğru uzatarak, nefesimizi güçlü bir şekilde içeri çeker ve bardakla dudaklarımız arasında oluşturduğumuz vakumla çayımızı içmeye çalışırız.. Tabi genelde bu esnada ; -Fuuurpp, hüüüp gibi değişik sesler de çıkarılır. İlk yudumla gelen buluşma esnasında baştan ayağa tüm damarlarımızda anında değişiklik yaşanır.. Arkasından Ohhh..ıhh sesleri..Hele yorgunluğun ustine içilen çaylarda bu sesler daha da garipleşur..
Bazen ve daha çok yemek ustine sindirimi kolaylaştursun diye içtuğumuz çaylardan sonra ufak ufak geğirmelerumuz da olur. “-Eeahh.. Elhemdülillah!..Pardon”

-Ola sabahlayacağuk yap bi çay daha!

Çayunuz, muhabbetunuz demli, bahtunuz, yolunuz açuk, olsun!

İletişim Bilgilerimiz
  • Adres:Ali Kuşçu Mh. Mıhçılar Cd. No: 34
  • Tel.:0212 631 32 33
  • Fax.:
  • caykara@caykara.com.tr
Sosyal Medya
98478
Bu Ay: 1062
Toplam : 98478
Toplam Hit : 287126
error: Content is protected !!